You’re beautiful, beautiful, you should know it
– Sen güzelsin, güzelsin, bunu bilmelisin.
(You’re beautiful, beautiful, you should know it)
– (Sen güzelsin, güzelsin, bunu bilmelisin.)
I think it’s time, think it’s time that you show it
– Bence bunu göstermenin vakti, vakti geldi.
You’re beautiful, beautiful
– Sen güzelsin, güzelsin.
Baby what you doing? where you at? where you at?
– Bebegim ne yapiyorsun? Nerdesin? Nerdesin?
Why you working so shy? hold it back, hold it back
– Niçin utangaç davraniyorsun? Böyle davranma, davranma.
We’re not the only ones doing it like that, yeah, like that
– Bunu böyle yapan tek biz degiliz, evet, böyle yapan.
So DJ bring that, bring that, bring that, bring that back
– O yüzden DJ onu geri getir, getir, getir
Cause all around the world people want to be loved
– Çünkü dünyanin her yerinde insanlar sevilmek ister,
Yeah, cause all around the world, they’re no different than us
– Evet, çünkü dünyanin her yerinde, onlar bizden farkli degiller,
All around the world people want to be loved
– Çünkü dünyanin her yerinde insanlar sevilmek ister,
All around the world, they’re no different than us
– Dünyanin her yerinde, onlar bizden farkli degiller,
All around the world
– Dünyanin her yerinde.
(all around the world)
– (Dünyanin her yerinde.)
You’re crazy girl, crazy girl, you should know it
– Çilginsin kizim, çilginsin, bunu bilmelisin.
(you’re crazy girl, crazy girl, throw some chocolate)
– (Çilginsin kizim, çilginsin, biraz çikolata firlat.)
Light it up, light it up, so explosive
– Aydinlat, aydinlat, patlayacak gibi
You’re crazy girl, yeah, yeah
– Çilginsin kizim, evet, evet
Baby what you doing? where you at? where you at?
– Bebegim ne yapiyorsun? Nerdesin? Nerdesin?
Why you working so shy? hold it back, hold it back
– Niçin utangaç davraniyorsun? Böyle davranma, davranma.
We’re not the only ones doing it like that, yeah, like that
– Bunu böyle yapan tek biz degiliz, evet, böyle yapan.
So DJ bring that, bring that, bring that, bring that back
– O yüzden DJ onu geri getir, getir, getir
Cause all around the world people want to be loved
– Çünkü dünyanin her yerinde insanlar sevilmek ister,
Yeah, cause all around the world, they’re no different than us
– Evet, çünkü dünyanin her yerinde, onlar bizden farkli degiller,
All around the world people want to be loved
– Çünkü dünyanin her yerinde insanlar sevilmek ister,
All around the world, they’re no different than us
– Dünyanin her yerinde, onlar bizden farkli degiller,
All around the world
– Dünyanin her yerinde.
[Ludacris]
Once again, the dr mac do ya back at it
– Bir kez daha, Dr. Mac yardimci olacak misin?
JB, Luda!
I love everything about you
– Senin hakkinda her seyi seviyorum,
You’re imperfectly perfect
– Mükemmel olmayanlarin en mükemmelisin.
Everyone is itching from beauty
– Herkes güzellikten kasiniyor,
But you’re scratching the surface
– Ama sen yüzeyi çiziyorsun.
Lost found is never found
– Kayip olan sey hiçbir zaman bulunmaz,
Can the DJ please reverse it?
– DJ, lütfen, bunu tersine çevirebilir misin?
In lights we pay for change
– Isiklarda, degisim için para ödüyoruz
Let’s make every second work it
– Hadi her saniyeyi önemli yapalim
Any day can work it if you’re working with people
saying you don’t deserve it and don’t give in
– Eger senin bunu haketmedigini ve pes etmeni söyleyen insanlarla
çalisiyorsan her zaman basarabilirsin,
Cause hate may win some battles but love wins in the end
– Çünkü nefret bazi savaslarda kazanabilir ama en sonunda hep kazanan ask olur.
You shine just like the sun while the moon and the stars reflect your light
– Ayni günes gibi parliyorsun, ay ve yildizlar senin isigini yansitirken
Beauty revolves around you
– Güzellik senin çevrende dönüyor,
So you like that?
– Peki bunu begendin mi?
All around the world people want to be loved
– Dünyanin her yerinde insanlar sevilmek ister,
All around the world, they’re no different than us
– Dünyanin her yerinde, onlar bizden farkli degiller,
All around the world (people want to be loved)
– Dünyanin her yerinde (insanlar sevilmek ister)
All around the world (they’re no different than us)
– Dünyanin her yerinde (onlar bizden farkli degiller)
All around the world (people want to be loved)
– Dünyanin her yerinde (insanlar sevilmek ister)
All around the world (they’re no different than us)
– Dünyanin her yerinde (onlar bizden farkli degiller)
All around the world
– Dünyanin her yerinde